AK Parti 27. dönem Kırşehir Milletvekili aday adayı Prof. Dr. Harun Çiftçi Projelerini netleştirerek kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Harun Çiftçi yaptığı açıklamada Kırşehirdeki hayvan varlığı ile Sucuk ve pastırmada ülkenin potansiyel merkezlerinden birisi olacağını savunurken bu düşüncenin eyleme geçebilmesi için hazırladığı projenin detaylarını anlattı.
Domuz jelatini kullanımının da önüne geçebilmek için Kırşehir’e yapılacak olan tesisin detayları şu şekilde ;
KIRŞEHİR’DE ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ ÖRNEĞİ ORGANİZE HAYVANCILIK PROJESİ
Şehrimizde 2018 yılı rakamlarına göre 180 bin civarında büyükbaş, 155 bin civarında ise küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Mevcut hayvansal üretime ait yetiştiricilik tamamen şehrimiz sınırlarında yapılırken hayvansal ürünler karkas veya parça et olarak Kayseri ve İstanbul gibi büyük şehirlere gönderildikten sonra işlenmiş et olarak yüksek fiyatlarla satılmakta olup aradaki fark ise bu şehirlerin ekonomisine katkı sağlamaktadır. Şehrimizde kesimi yapılan bir et sığırının kesimi ortalama 27 TL/kg (ortalama ağırlık 350kg) iken etin büyük şehirlere gönderildikten sonra işlenmiş hali; pastırma 100-110 TL/kg, sucuk 90-100TL/kg civarında olup aradaki 70-80 TL/kg’lik fark bu şehirlerin ekonomisine girmektedir. Bu rakamları mevcut hayvanların sayısı ile değerlendirdiğimizde hem yerel ekonomi hem de istihdam açısından kayıp bulunmaktadır. Buradaki açık hesaplandığında her yıl ortalama kayıp ortalama 1 trilyon TL’dir. Bu sebeple 1970’li yıllarda Danimarka’ da ortaya çıkan endüstriyel simbiyoz alanı gün geçtikçe büyük ülkelerde önem kazanmış olup fiziki olarak yakın olan fakat birbirinden bağımsız çalışan birden fazla ekonomik işletmenin bir araya gelerek çevresel performansı ve rekabeti arttırarak ortaklığı bir paydada toplayan yenilikçi bir alandır. Örneğin; Kalundborg-Danimarka yıllık kazanç 250 milyon $, EIP-Güney Kore kazanç 100 milyon $/yıl’dır. Endüstriyel simbiyoz ile hayvancılık sektöründeki bu potansiyel değerlendirilerek hem yerel ekonomiye katkı sağlamak hem de bu ürünlerin transferi sırasında çıkan ekonomik kaybı engelleyerek yerel istihdam ve ekonomik gücü yükseltmek önem arz etmektedir.Hayvanlar kesildikten sonra şehrimizde kurulacak bir et işleme fabrikasıyla pastırma, sosis ve sucuk gibi ürünlerin burada üretilmesi aradaki açığın yerel ekonomiye kazandırılabilir.Kurulacak fabrika sayesinde yerel halka iş istihdamı sağlanmış olacaktır. Bu hayvanların kesiminde sonra arta kalan kemiklerin kurulacak bir jelatin üretim fabrikası ile başta sağlık,gıda, eczacılık ve kozmetik gibi birçok alanda kullanılan jelatinin üretimi gerçekleştirilebilir.Jelatin, Dünya’da 360 bin ton kullanılırken Türkiye’de ise bu rakam 6 bin ton civarında olup büyük çoğunluğu ithal edilmektedir. Dünyada üretilen miktarı büyük kısmını ise domuz jelatini oluştururken Türkiye’deki üretim ise sadece sığırdan sağlanmaktadır. Üretim maliyeti düşük olup birçok alanda kullanılması üretim alanındaki potansiyeli açık bir şekilde görülmektedir. Kurulacak fabrika sayesinde yerel halka iş istihdamı sağlanmış olacaktır. Bir diğer konu ise yetiştirilen hayvanların gübreleri sulandırılarak tarlaya verilmesinden ziyade kurulacak bir biyogaz üretim tesisi ile şehre alternatif enerji tasarrufu yanında ekonomisine de katkı sağlayacaktır. Son 10 yılda dünya da birçok ülke yenilenebilir enerji kaynağı olan bu
alana yönelmiştir. Özellikle Almanya’da toplam elektrik gücü 2,8 Gigawatt’ı bulan yaklaşık olarak 7.000 tesis bu şekilde faaliyet göstermektedir. Bu tesislerin ürettiği elektrik enerjisi ortalama boyuttaki iki buçuk nükleer santralin üretim kapasitesine denk gelmektedir. Alman Biyokütle Araştırmaları Merkezi (DBFZ) tarafından Türk uzmanları ile işbirliği içerisinde hazırlanan, Türk-Alman Biyogaz Projesi kapsamında yer alan bir araştırmaya göre,Türkiye’nin elektrik ihtiyacının azami %12’si biyogazdan elde edilebilir. Teknik biyogaz potansiyeli içerisinde yaklaşık olarak %40’lık bir orana sahip olan sığır gübresi (katı ve sıvı gaz karışık) ve tavuk gübresi en önemli substratları teşkil etmektedir. Şehrimizde önemli bir üretim alanı olan hayvancılık ve mevcut sayılar göz önüne alındığında endüstriyel simbiyozile bu durumun değerlendirilmesi, yerel ve ülke ekonomisine yerinde bir katkı sağlayacaktır
Comments
comments