MENÜ
10° Kapalı
  • EURO
  • DOLAR

Allah’tan Biz Her Şeyi 50 Liralık Alıyoruz!

Allah’tan Biz Her Şeyi 50 Liralık Alıyoruz!
Genel - 3 Eylül 2019 13:27 A A

Son zamanlarda gündelik ihtiyaçlara gelen fahiş zamlar vatandaşı geçim derdiyle baş başa bıraktı. Doğalgaz, motorin, elektrik, su, ekmek, çay, şeker, sigara, kıyafet… Her seçim sonrası kendini gösteren zam devriyesi yine vatandaşın cebini yokluyor. Ama bu defa gerçekten “yok”luyor. Vatandaş hayat standartlarını düzeltmeyi geçti, açta açıkta kalmadan ay sonunu getirebilme derdine düştü. İnsanların sabahtan akşama, kadar evine ekmek götürmek için çalışmasının karşılığı rahat bir hayat değil artık. Eskiden devlet memuru olmak için kendini paralayan insanlar şimdi geçim derdine düşmüş devlet memurlarının haline acıyor. Rahat iş, bol para isteği insanların ulaşamayacağı noktalarda artık. Çünkü yaptığınız işten kazandığınız para ne kadar çok olursa market sepetinizin maliyeti de o kadar artıyor.

Bugün tarım ülkesi olduğu savunulan Türkiye’nin ekmeği 1 lira 25 kuruştan satılıyor. Ve bu halk hiçbir zaman indirim görmüyor. Sabahtan akşama akşamdan sabaha bu ülke için çalışıp vergisini ödeyen halk aynı karşılığı ülkesinden alamıyor. Bu ülkenin vatandaşı bu ülke için çalışıp hala bir ekmeği nasıl alacağının hesabını yapıyor, ay sonunu cebinde 5 lirayla getiriyorsa bir yerde bir sıkıntı var demektir. Hatta bu ülkede çalışan emekçilerin haklarını içine çeken, vatandaşa geri dönüşünü engelleyen bir “Kara Delik” var demektir. Bürokrasinin duvarları arkasında gizlenmiş bu kara deliğin kapısında bekleyen siyasetçiler ise “bu durumdan ne kadar faydalanırız”ın derdine düşmüş. Bugün “zamlı” haliyle 24 bin lira maaş alacak bir milletvekili için hala geçinemiyor acındırması yapan siyasi erkler bir gün vatandaşın sofrasına oturursa havyarın tadını unuturlar belki.

Bugün doğru düzgün bir maaşla doğru düzgün bir iş yapmak istiyorsanız doğru düzgün bir insan olmayı unutacaksınız. Zengin olmak istiyorsanız hükumete, iktidara yakın olacaksınız; gerektiği yerde ellerini öpeceksiniz. Ya da onlara hali hazırda yakın olan birçok kurum var; birine kapağı atmanız yeterli. Arkalarından sövebilirsiniz  yeter ki onların kulağına gitmesin. Sonra sistem kendini yürütüyor zaten. Vatandaşın emeği, hakkı sizin cebinize dolmaya başlıyor. Ha bu arada en başta vicdanınızı bir yere emanet bırakacaksınız. Onunla olmaz bu işler. Vicdanınızdan kurtulduktan sonra gelsin paralar, siyasi savaşlar, makam mevki tutkusu, çamur atmalar. Burada en zararlı çıkan siz olmazsınız merak etmeyin, caddede yürüyen her şeyden bi’ haber vatandaş olur. O da kimsenin umurunda değil zaten. Onlar bir çay bir simitle ay sonunda kârlı çıkıyorlar ne de olsa. Ama ağa babalarınızın arası da en iyi onlarla olur nedense.

Zaten takım elbise kravatla vatandaşın elini sıkarak yanınızdayız deyip objektiflere gülümsemek de son yılların modası oldu. Vatandaş oy verdiği siyasiyi fotoğraf makinesinin flaşı altında görebiliyor ancak. Belki flaşın yansıması bu “benim parti temsilcimin alnı ak” yaftası. Vatandaş da bazen kendi derdini unutabiliyor demek ki. Başına ne gelirse gelsin “yapacaklar tabi, alacaklar tabi, zamlar olmazsa devlet geçinemez tabi” sözleri de aynı vatandaşlara ait. Aynı vatandaş savunmadığı bir parti aynı zammı yaptığı zaman “vatan haini bunlar, halk düşmanı bunlar, ekmeğimizde gözü var bunların” der. Vatandaş da işini bilir olmuş. Eee ne de olsa o vatandaş benzini hep “50 Liralık” alıyor.

Zahide Vural

Comments

comments

Bu haber 6187 kez okundu.
Genel - 13:27 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.