Bahar Rehavetine Dikkat!!!
Lisans Yerleştirme Sınavları öncesi öğrenciler Bahar Rehavetine Karşı Uyarıldı.
Son günlerde LYS hazırlığı içinde olan öğrencilerin sınavlara kalan sürenin azalmasıyla birlikte endişe ve kaygı düzeylerinin arttı.
12 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirilen ve Kırşehir’de 7 bin 704 adayın ter döktüğü Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda 180 ve üzeri puan alan öğrenciler, LYS hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürürken, havaların ısınmasının olumsuz etkilerine karşı uyarılarda bulunuldu.
Kırşehir Çözüm Temel Lisesi Rehber Öğretmeni Hüsamettin Sapanlı, özellikle baharın gelip havaların ısınmasıyla birlikte birçok öğrencinin aşırı yorgunluk, isteksizlik, halsizlik gibi zihinsel ve fiziksel olarak olumsuz durumlar yaşadığını belirterek, “Hatta bu dönemde adayların ders çalışmayı bırakmak, seneye yeniden hazırlanmak gibi düşünceleri dile getirmeye başladığını söylemek de yanlış olmayacaktır” dedi.
Bu durumun birçok nedeni olduğunu söyleyen Hüsamettin Sapanlı, en sık rastlanan nedenleri şu şekilde açıkladı:
“İlki aylar hatta yıllara yayılan ve yoğun-yorucu sınava hazırlık sürecinde yaşanan yıpranmışlık; diğeri belirtilerini yaşadığımız ancak anlamlandırmakta ve tedbirlerini almakta zorlandığımız bahar sendromu ya da rehaveti. Her iki durumun yarattığı ortak sonuç; olumsuz davranışlardaki artış, kendini güvende hissedememe, eforlu işler ve çalışmalarda odaklanamama ve sonucunda başarı duygusunun zedelenmesi ve özgüvenin kaybedilmesidir. Böylesi bir durum LYS’lere yaklaşık 1 ay kalmışken hiç yaşamak istemeyeceğimiz bir durumdur. Çünkü daha fazla sorumluluk almamız gereken, hedeflediğimiz sonuçlara ulaşma yolunda daha heyecanlı, istekli olmamız ve çalışmamız gereken bir döneme giriyoruz.”
LYS’de son dönemece girerken adayların hem enerjisinin düştüğünü hissettikleri durumları hem de bahar aylarının yaşattığı bedensel ve zihinsel değişimleri doğru tespit etmek gerektiğini kaydeden Hüsamettin Sapanlı, bu durumla başa çıkabilmek adına alınabilecek tedbirleri şöyle sıraladı:
“Sınav sürecinin tamamı için geçerli olan ancak en çok bu dönemde ihtiyacımız olan temel duygu durumu soğukkanlı olmaktır. Çünkü içinde bulunduğumuz zihinsel-fiziksel ve duygusal durumumuzu ancak sakin kalarak anlayabilir ve tespit edebiliriz. Yorgunluğunuzun nedenleri, ölçüsü, ne kadar dinlenmeniz gerektiği, sizi nelerin rahatlattığı gibi bilgilere ve sınava yeniden olumlu duygularla hazırlanabileceğiniz düşüncesine ancak biraz kendinizi dinleyerek ve doğru soruları sorarak ulaşabilirsiniz.
“Kariyerinizi planlamak adına hedefler koyduğunuz, çok istediğiniz ve şevkle çalışmaya başladığınız günleri düşünün. Elde edeceğiniz sonucun sizi ne kadar mutlu edeceğini siz biliyorsunuz. O halde kararlılıkla çalışmaya devam etmek için küçük düzenlemeler yapın. Öğretmenleriniz bu konuda en iyi yardımcınız olacaktır.
“Fiziksel olarak kendinizi iyi hissediyor oluşunuz duygu ve düşüncelerinize yansıyacaktır. Aşırı yükleme ve yorgunluk yaratacak çalışma ve etkinliklerden bir süre uzak durarak aktif dinlenmeye geçin. Bu durumunuzu dengeli beslenme, güne güzel bir kahvaltı ile başlama ve düzenli uyku gibi davranışlar ile desteklerseniz emin olun yaşam enerjinizi doğru ve hedefe yönelik kullanmış olacaksınız.
“Sınava hazırlık sürecinin çeşitli bilgileri edinme ve kullanma becerisi kadar psikolojik bir hazırlık olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Yakınmaktan, başaramayacağınızı düşünmekten ve sürekli hatalarınızı görmekten vazgeçin. Emek verdiğinizden ve elinizden gelenin en iyisini
yapacağınızdan emin olun. Bu süreçte size olumsuz duygular yaşatacak ortamlardan, kişilerden uzak durun. Hepsinden önemlisi kendi düşünceleriniz ve kullandığınız dil olumlu olsun.
Tüm bunları yaparken yaşamınızı sadeleştirin, ancak rutine düşmeyin. Arada kendinize küçük ödüller ve molalar vererek moral depolayın. Bu uzun süredir görmediğiniz bir arkadaş ziyareti, bir konser ya da film, bir müze ziyareti, bir hafta sonu seyahati olabilir Karar sizin. Eminim kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.”
AİLELERE DÜŞEN KOŞULSUZ DESTEK
Hüsamettin Sapanlı, ailelere de şu tavsiyelerde bulundu:
“Sınav sürecinin yorgunluğunu ve bahar aylarının yaratacağı olumsuz süreçleri ortadan kaldırarak birlikte başarabilmek için öğrencilerimiz/çocuklarımız kadar sizlere de büyük sorumluluklar düşmektedir. ‘Şimdi sırası mı? Şunun şurasında sınava ne kadar kaldı?’ ile başlayan cümlelerimiz bu dönemde beklenenin aksine sonuçlar doğurabilir. Öyleyse onları koşulsuz desteklemek, başarıya giden yolda onlara uygun koşulları yaratabilmek için teşvik edici-dengeleyici bir rol üstlenmelisiniz. Bu desteğe inanın çok ihtiyaçları var.”