BU TUZ MADENİ TARİHE IŞIK TUTABİLİR
Kırşehir merkeze bağlı bir köyde yaklaşık 7 bin yıllık olduğu tahmin edilen Tepesidelik Tuz Ocağı’ndan çıkarılan kaya tuzu parçasının içinde yaprak fosili bulundu.
Merkeze bağlı Tepesidelik köyündeki tuz ocağında çalışan işçiler, çalışma yaptıkları sırada kaya tuzu içerisinde yaprak fosili görünce işletmeci Mustafa Demirbilek’i bilgilendirdi.
Kaya tuzu parçaları içinde ilk kez gördükleri yaprak fosilini korumaya alan Demirbilek, fosilin bilim insanları tarafından incelenmesini istiyor.
Demirbilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özelleştirme ile devletten devraldıkları tuz ocağını yaklaşık 12 yıldır işlettiğini, yıllık 50 bin ton kapasiteli ocakta 25 bin ton civarında tuz çıkardıklarını söyledi.
Demirbilek, Alman araştırmacı Viper’in 1945 yılında ocakta yaptığı sondajlar sonunda belirlediği rezervin 20 milyon ton olduğunu rapor ettiğini, tahmini rezervin ise 920 milyon ton olabileceğini raporuna eklediğini belirtti.
Kaya tuzunun burada yumuşak ve sert yapılar halinde bulunduğuna işaret eden Demirbilek, sert kristal tuz kayalarının dinamit ya da kırıcı makinelerle parçalandıktan sonra çıkarıldığını dile getirdi.
Parçalanan kristal kaya tuzu arasında ilk defa bir yaprak fosiline rastladıklarını vurgulayan Demirbilek, bu fosilin incelenmesiyle ocağın geçmişinin de aydınlatılabileceğini, bu nedenle bilim insanlarının incelemesini istediklerini aktardı.
Demirbilek, Kırşehir’deki Ahi Evran Üniversitesi veya başka üniversitelerdeki uzmanları ocağa davet edeceklerini aktararak, şöyle konuştu:
“Ocakta çalışan işçiler kırdıkları kaya tuzu parçasının içinde yaprak fosili bulduklarını söyledi. Çok büyük heyecan hissederek duyarlılıklarından dolayı işçilerime teşekkür ettim. Kaya tuzunun içinde bir yaprak var. Yaprak fosilinin bulunduğu bölgedeki çalışmayı durdurdum. Oradan belki daha farklı fosil çeşitlerinin bulunabileceğini düşünüyorum. Kaya tuzu içindeki bu yaprak fosili bizi çok heyecanlandırdı. Düşüncemize göre 7 bin yıllık bilinen tarihi olan tuz ocağının gerçek tarihinin ortaya çıkarılmasını, bu oluşumun kaç yıllık olduğunun araştırılmasını istiyoruz. Yetkililere ve bilim insanlarına buradan çağrı yapıyoruz.”
Ahi Evran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı da yaprak fosiline rastlanan Tepesidelik Tuz Ocağı’nın bulunduğu alanın 23-33 milyon yıl öncesine ait olabileceğine dikkati çekerek, bu dönemde çiçekli bitkilerin modern biçimlerinin ortaya çıkarak yaygınlaştığını söyledi.
Aynı zamanda bu dönemlerde çeşitli tortul kayaçlar içerisinde dönemin bitkilerine ait fosiller bulunduğuna işaret eden Yavaşlı, şunları kaydetti:
“Genellikle benzerlerini Manisa-Soma’daki linyit yataklarında da gördüğümüz ‘marn’ adı verilen kil ve kalsiyum karbonattan oluşan tortul kayaçlar içerisinde yaprak fosilleri buluyoruz ancak burada bir başka tortul kayaç (kimyasal tortul) olan kaya tuzu içerisinde yer alıyor. Bu fosiller bize Oligosen (33,7 milyon ile 23,8 milyon yıl önce arası yaklaşık 10 milyon yıl süren paleojen dönemi) dönemi florası ile ilgili olarak önemli bilgiler sağlayacaktır. Bunlar üzerinde yapılacak tür analizleri sonrası Kırşehir ve çevresinin Oligosen paleocoğrafyası konusunda önemli bilgiler elde edilecektir.”
Yaprak fosilini inceleme imkanı bulduğunu belirten Yavaşlı, “Bu fosil, görünüşü itibariyle Oligosen döneme ait. Çünkü tortul kayaçlar üzerindeki fosiller milyon yıllık süreçlerde oluşur. Laboratuvar ortamında ilgili bilim dallarından uzmanların da katılımıyla yapılacak inceleme sonucunda daha net sonuçlara ulaşabiliriz.” diye konuştu.