17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 19 yıl geçti.
Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 19 yıl geçti.
Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova’da büyük can ve mal kaybı ile yıkıma neden olan depremde resmi verilere göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybederken on binlerce kişi yaralandı.
Depremde, 35 bin 180 konut, 5 bin 770 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. 40 bin 757 konut, 6 bin 57 iş yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak kayıtlara geçti.
Geçen 20 Yılda Türkiye’de Neler Değişti?
17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Gölcük merkezli depremde hayatını kaybedenler için, yaşanan felaketin 20’inc yıldönümünde Yalova’da anma töreni düzenlendi. Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Bu yılı afetlere hazırlık yılı ilan ettik. Yapmamız gereken çok işimiz var” dedi.
“Biz Eski Türkiye Değiliz”
Türkiye’nin böyle bir bedel ödememesi gerektiğini dile getiren Bakan Soylu, “Biz 2 bin yıllık bir devlet sahibiyiz. Devlet tecrübemiz var. Devletin tecrübesi böyle olmamalıydı. Böyle bedel ödememeliydik. Kimseyi suçlamıyorum. O günkü karmaşıklık bize büyük tecrübeler yaşattı. Yeniden başladık. Sıfır diyemeyeceğim ama neredeyse sıfırdan başladık. Binaların, yapıların nasıl olacağı, çocuklarımızın nasıl eğitileceği, yeni afetle karşılaştığımızda ne yapacağımızı o tarihten sonra yapmaya başladık. Bu depremin, afeti yaşayan cumhurbaşkanımızın, bu depremden 3 yıl sonra başbakan olması, bu depremi yaşayanlardan birisi olarak Türkiye için fırsattı. Bugün dünyanın pek çok yerinde böyle bir şey olduğunda ilk çağrılan, ilk imdat zili çekilen ve ‘Gelir misiniz?’ denilen ülke biziz. Bugün çok güçlü kurumlar var. Ama bu kurumlarda Allah’a yemin olsun ki yeterli değil. Hep birlikte yapmamız gereken çok iş var. Bu meselinin sorunlarından biri olarak, kendi sorumluluğumu alarak, biz yolunda yürüyen meseleleri çözmekte yetenekli bir milletiz. Yeterki konsantre olalım. Bunun en önemli örneklerinden biri Yalova’dır.
“20 bin civarında deprem olmaktadır. Kimisini hissediriz, kimisini hissetmeyiz. Geçen Denizli’ye koştuk gittik. Oradaki binaların çok güçlü olduğunu iddia ediyor değilim. Türkiye’nin Yalova’dan hangi tecrübeyi elde ettiğini orada gördük. Akşam kararmadan Kızılay’ından AFAD’ına, kurtarmaya yönelik STK’lardan, belediyelere kadar, herkes ne yapacağını biliyordu. Topyekün nerede çadır kurulacağından, insanlarımızın davetine kadar. Böyle bir kültür Allah göstermesin önemli. Bugün, yapmamız gereken çok iş olduğunu söylemek istiyorum. AFAD başkanımız burada. Birlikte çok önemli çalışmaların altına imza atıyoruz. Bu yılı afetlere hazırlık yılı ilan ettik. Aynı zamanda bu tip meselerle karşılaştığımızda 28 hizmet grubumuz var. Her biriyle bir mühendislik olarak hazır olmaları konusunda bir irade sergiliyoruz. Bu konuda bugüne kadar 12 milyon AFAD ve afet eğitimi gerçekleştirdik. Yapmamız gereken çok işimiz var.
Sel karşısında ne yapacağız. Diğer afetler karşısında neler yapacağız. Bütün bunların tamamını çocuklarımıza öğretmek durumundayız. Ama illaki çocuklar. Trafik kurallarını dünyada en iyi bilen nesiller yetiştirmek zorundayız. Afet konusunda dünyaya örnek gösterecek nesiller yetiştirmek zorundayız. Buna imkanımız var. Biz eski Türkiye değiliz, iyi bir noktadayız. Van depreminde bunun örneğini, bir şehrin ne kadar kısa sürede olabileceğini cumhurbaşkanımız gösterdi. Gelecekte bundan daha iyisini yapabilmek kabiliyetine ulaşmalıyız. Bu konuda 24 saat emek sarf ettiğimizi bilmenizi isteriz” dedi.
Comments
comments