Güneş Vitamininizi Alın!
D Vitamini Güneşle Temasta Olduğumuz Zamanlarda Cildimiz Tarafından Üretilebildiğinden Çoğunlukla Güneş Vitamini Olarak Biliniyor.
D vitamini eksikliğine ilişkin önemli uyarılarda bulunan Diyetisyen Hakan Ural, “D vitamini daha fazla kalsiyumun vücutta emilebilmesini sağlar. Araştırmalar doğrultusunda eksikliği yüksek kan basıncı, koroner kalp hastalığı, diyabet, kanser ( göğüs, kolon, prostat ), multipl skleroz ve romatoid artirit de dahil olmak üzere birçok hastalık ile ilişkilendirilmiştir. Güneş kremi kullanmadan 10.00 -15.00 saatleri arasında yaklaşık 5-30 dk arası haftada iki kez yüz, el ve kolları güneşlendirmek ihtiyaçları karşılamak için yeterlidir. 30 faktörlü güneş kremleri D vitamini üretimini % 95-99 oranında engelleyebilmektedir. 5-30 dk süre sonunda cilt hasarını önlemek için güneş koruyucular kullanın” diye konuştu.
Kırşehir’de Ankara Caddesi’nde Hakan Han Ural Sağlıklı Beslenme ve Diyet Danışmanlığı’nda sağlıklı beslenme ve diyet hizmeti sunan Uzman Diyetisyen Hakan Ural, gazetemiz Kırşehir Çiğdem’e yaptığı açıklamada, “D vitamini ile zenginleştirilmiş süt ve/veya ürünlerini 3 bardak kadar almaya çalışın. Sıcak çikolata, çorba veya sos yaparken su yerine süt kullanın. Mümkünse D vitamininden zenginleştirilmiş yoğurt, peynir, portakal suyu vb. tercih edin. Besin etiketlerini kontrol edin ve kahvaltılık gevreklerde D vitamini ile zenginleştirilmiş olanları seçin. Sandviçlere, güveçlere veya salatalara ton balığı ekleyin. D vitamininden zengin bir yemek için haftada en az 1 kez ızgara veya fırında somon tüketin. Çocuklar ve yetişkinlerde günlük alım 600 IU D vitamini olmalı. 70 yaş ve üstünde 800 IU. Bir bardak süt 100 IU D vitamini içerir. Bir çiftlik somonu 100-250 IU arası D vitamini içerirken, vahşi somon ( norveç somonu ) 500 IU, konserve sardalya 250 IU, konserve ton balığı 200 IU içerir. 1 yumurta 20 IU, 1 bardak soyalı içecek 100 IU, zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrek 40 IU D vitamini içerir. Günlük tavsiye edilen D vitamini ve diğer önemli besin öğelerini alabilmek için beslenme planınızı gün içinde 5 besin grubundan da zengin seçenekler yapacak şekilde düzenlemeniz gerekir” diye konuştu.
YANLIŞ BİLGİLERE DİKKAT!
Bu Arada Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Güneş Gür Aksoy da, “Herkes yanlış biliyor: Çok güneşlenmek çok D vitamini almak demek değildir” önemli uyarılarda bulundu.
Aksoy “Güneş ışınlarıyla derimizden D vitamini yapılması çok cazip bir seçenek gibi görünse de, güneş ışınlarının deriyi bozarak yaşlandırması ve deri kanserlerine neden olabilmesi unutulmamalıdır” dedi.
Güneşin kendini en fazla hissettirdiği bahar ve yaz aylarında, güneşlenerek D vitamini alma konusunda doğru bilgilendirmeyi yapmak üzere dermatologlar halkı uyardı. Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Güneş Gür Aksoy “Güneş ışınlarıyla derimizden D vitamini yapılması çok cazip bir seçenek gibi görünse de, güneş ışınlarının deriyi bozarak yaşlandırması ve deri kanserlerine neden olabilmesi unutulmamalıdır” dedi. D vitamininin sadece güneşten elde edilmeyeceğini belirten Aksoy şunları söyledi:
Güçlü ve sağlıklı olmak için D vitaminine ihtiyacımız var. D vitamini yağda çözünen bir vitamindir. Besinlerden ve takviye olarak dışarıdan aldığımız D vitamini bağırsaklardan emilir. Besinlerden özellikle yumurta sarısından, peynirden, somon, ton balığı gibi yağlı balıklardan, balık yağından, karaciğerden ya da etten D vitamini alabiliriz. Bunun yanında D vitamini güneş
ışınlarının yardımıyla derimizde üretilir. Deriden yapılan öncü D vitamini karaciğer ve böbrekten geçerek aktif haline gelir.
Güneş ışınlarıyla derimizden D vitamini yapılması çok cazip bir seçenek gibi görünse de güneş ışınlarının deriyi bozarak yaşlandırması yanında, deri kanserlerine neden olabildiği unutulmamalıdır. Melanom son yıllarda daha sık rastlanan, ölümcül deri kanserlerindendir. En önemlisi daha çok güneş daha fazla D vitamini anlamına gelmemektedir. Deriden bir miktar D vitamini yapıldıktan sonra yapım durur, yıkım başlar. Dolayısıyla fazla güneş ışını aldığınızda D vitamini üretmediğiniz gibi zararlı, kanserojen olan güneş ışınlarına maruz kalmış olursunuz. Bronzlaşma derinizin güneş ışınlarından hasarlandığının belirtisidir ve deri koyulaştıkça da D vitamini yapımı gittikçe azalır. Dolayısıyla açık tenlilerde, saat 10:00-15:00 arasında 5 dakika sadece yüz, kollar, bacaklar güneş görse yeterlidir. Koyu tenliler ise 15 dakika yine bu bölgelerde güneş görmesi yeterlidir. Güneşten korunma her zaman esas olmalıdır. Gölgede kalınmalı, güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde 5-15 dakika dışında güneşe çıkılmamalıdır. Geniş kenarlı şapka kullanılmalıdır. Dışarı çıkmadan 30 dakika önce güneş kremi sürülmeli, 2-3 saatte bir yenilenmelidir. Avustralya’da yapılan çalışmalar, güneş kremi kullananlarla kullanmayanların D vitamini düzeyinin aynı çıktığını göstermiştir. 50 yaş üzerinde deriden D vitamini yapımı ciddi oranda azalmaya başlar, ve yaş ilerledikçe deriden D vitamini yapımı daha da azalır.
Kişilerin D vitamini düzeylerini yaş etkiler, yaş arttıkça güneşten D vitamini yapılamaz hale gelir. Bunun dışında kişinin ten rengi önemlidir. Koyu tenliler aynı miktar D vitamini yapımı için daha uzun süreye ihtiyaç duyar. Obezitede D vitamini düzeyleri düşer. Güneşe yakınlık etkileyeceğinden yüksek rakımda daha çok D vitamini yapılabilir. Hava kirliliği güneş ışınlarını soğurduğundan D vitamini yapımı azalır. Besinlerle alınan D vitamini; ince bağırsaklardan emildiğinden bağırsak hastalıklarında, karaciğer ve böbrek hastalıklarında eksikliği görülebilir.
50 yaş üzeri kişiler, örtülü kişiler, koyu tenliler, sadece anne sütüyle beslenen bebekler ve obezler D vitamini eksikliği riski altındadırlar.
D vitamini en çok sağlam ve güçlü kemiklerimizin olması için önemlidir. Bunun yanında depresyondan, hafızaya, saç dökülmesinden, kanser oluşumuna kadar (kolon, meme başta olmak üzere) otoimmün hastalıkların gelişiminde suçlanmaktadır. Ancak D vitamininin fazlasının da çok zararlı olduğu hatırlanmalıdır. Kalp ritm bozukluklarına ve böbrekte taş oluşumuna neden olabilir. Hatta pankreas kanseri gibi kanserlere neden olabileceğine işaret eden çalışmalar vardır.
Bu durumda en doğrusu D vitamini düzeylerinizin doktorunuz tarafından ayarlanmasıdır. Doktorunuz ideal düzeylerde tutacak şekilde D vitamini takviyesiyle olması gereken düzeyde tutmuş olacaktır. Böylelikle güneş ışınlarıyla deriniz yaşlanmamış olacak ve karsinojen güneşten korunarak kanserlerden korunmuş olacaksınız.