TÜBA ve Ahi Evran Üniversitesi’nden “Yem ve Kırmızı Et Sempozyumu”
TÜBA ve Ahi Evran Üniversitesi iş birliğiyle TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu’nca düzenlenen “Yem ve Kırmızı Et Sempozyumu” 29-31 Mart 2017 tarihinde Kırşehir’de Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek.
İlgili paydaşların bir araya geleceği Sempozyum’da protein, mineral maddeler ve B grubu vitaminlerince zengin bir besin kaynağı olan kırmızı etin üretiminde temel sorunlar, yeterli, kaliteli ve ucuz et üretiminde yemin önemi ile etin insan sağlığındaki önemi gibi konuların ele alınacağını söyleyen TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, toplantıda yem ve kırmızı et sorunlarına dair çözüm önerilerinin de üretileceğini ifade etti.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yıllık kişi başına et tüketiminin 70-90 kg olmasına rağmen bu oranın Türkiye’de 25-30 kg civarında olduğu bilgisini veren Prof. Acar sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hayvan otlak alanlarının son zamanlarda azalması, kaliteli yem bitkisi yetiştirilmesindeki sıkıntılar, kentleşme gibi nedenlerle ülkemiz yem ve hayvancılıkta ithalata mecbur kalıyor. Türkiye’nin çayır ve mera varlığı 1940 yılında 44,2 milyon hektar iken, 2017’de 14,6 milyon hektara düştü. Üretilen karma yemlerin yüzde 40-45’ini ithal yem hammaddelerinden oluşması karma yem maliyetini artırıyor. Dolayısıyla kırmızı et üretim maliyeti olumsuz etkileniyor. Akılcı bir besicilik ve daha ucuza et üretimi için hayvan beslemede kullanılan kaba yem oranının mutlaka artırılması gerekiyor.” dedi.
Çiftlikten çatala tüm üretim basamaklarında gerek üreticilerin gerekse tüketicilerin eğitim açısından eksik kaldığının altını çizen Prof. Acar, bitkisel ve hayvansal üretim alanlarının; spekülasyonlar, yerel politika ve uygulamalar, yanlış haberler ve alanında yetkin olmayan insanların sorumsuz açıklamalarından aşırı düzeyde etkilendiğinin altını çizdi.
TÜBA-Gıda Beslenme Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Kazım Şahin ise; gıda konusunda Türkiye’nin dışa bağımlı olmaması gerektiğini vurguladı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın tarım ve hayvancılığa verilen destekleri artırmasının yanı sıra bu desteklerin yerinde kullanımı için denetimleri de sıklaştırılması gerektiğini ifade etti. Prof. Şahin ayrıca “Kırmızı et fiyatının ilerleyen yıllarda daha da yükselmesiyle kişi başı günlük tüketilen kırmızı et miktarının düşmesi ve hayvansal üretimin dışa bağımlı hale gelmesi ciddi bir ihtimal olarak görünüyor.” dedi.
Prof. Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Üretici ve tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmesi: Kırmızı et ve yan sektörlerinde hizmet veren kişilerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Üretim, işleme ve pazarlama konularında modernleşirken, bu modernizasyonun gereği eğitimler aksatılmamalı. Örneğin eline bıçak alan biri kasap gibi et işlememeli, tekniğe uygun değerli ve daha az değerli etleri tanıyabilmeli ve tekniğine uygun işleyebilmeli. Kırmızı et üretimi konusunda sadece sığır eti değil koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvan etlerinin de alternatif olarak kullanım olanaklarının artırılması gerekiyor. Hayvancılıkta sadece nicelik değil nitelik de artırılmalı. Yemi daha iyi değerlendirebilen ve daha fazla canlı ağırlık kazanan ırklar kullanılmalı, melezleme ve genetik ıslah çalışmaları ile Türkiye şartlarına daha dayanıklı ve uygun etçi veya kombine millî hayvan ırkları geliştirilebilir.” dedi.
PROĞRAM İÇİN TIKLAYINIZ
Comments
